
‘En büyük’ yalan
Diyarbakır’da, “Doğu ve Güneydoğu’nun en büyük yatırımı” sloganı ile yeni bir AVM daha açılıyor. Kentin kültürel ve mekansal sermayesini piyasalaştırmak amacıyla en çok “istihdam” yalanına başvuruluyor.

Diyarbakır’ın petrolü nereye dökülür?
“Batı”daki kaldırımların her bir taşında, binaların her bir tuğlasında, tersanelerindeki gemilerin her bir kaynağında ve Anadolu’nun linç güzergahından hasat edilen fındığın her bir tanesinde “ucuz işgücü” olarak görülen Kürdistan emekçilerinin sömürülen emeği var. Sadece emeği değil kanı var aynı zamanda.

Melankolik bir yazı / Evrim Alataş
Evrim aramızdan ayrılalı dört yıl oldu. Tam da bahar gelmişken, gelincikler açacakken… Ardındaki melankoliyle Evrim’e kulak veriyoruz… Melankolik bir yazı Evrim Alataş / 23 Nisan

Bir seçim yap, ‘tarihi’ olsun!
Aylarca “aşiret oyları” ile yatıp kalktığımız; BDP’nin, hırsızlık iddialarına rağmen iktidarın Kürdistan’daki gücünü nasıl koruduğunu sorgulamak yerine aldığı oylara sevindiği; iddiasını itibarsızlaştıran HDP’nin “mutlak başarı” elde ettiğini duyurduğu “tarihi” bir seçimi geride bıraktık.

Şehre ‘değmeyen’ bir kahkaha
Newroz şenliğinin meydan okuyan devrimci kahkahası Diyarbakır’ın dışında bir tarlada atılıyor! Göz kırpan bir başka dünya ihtimali şehre ulaşmıyor…

Kürtlük turnikeden geçer mi?
Türkçeyi İstanbul şivesiyle konuşan, “düzgün” okullarda okumuş, haşmetli burnu estetikle normalleştirilmiş kısmım turnikeden geçiyor; batıya göç etmek zorunda kalmış ve orada “afedersiniz Kürt” olduğu hissettirilmiş kısmım turnikeye takılıyor.*

Olağan ırkçılık
Son zamanlarda Fırat’ın batısından Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik linç haberleri geliyor. Geçtiğimiz günlerde HDP’liler bu kez Fethiye’de milliyetçi-ırkçı grupların saldırısına uğradı. Saldırganlar, HDP binasına saldırırken “yasadışılık”, “suç işleme” gibi bir kaygı duymadan; tam tersine verili “haklarını” kullanıyorlarmışçasına davrandılar.

Gençler net: Kentsel talana geçit yok!
Diyarbakır’da gençler, Dicle Üniversitesi’nin ağaç kıyımına karşı Dicle Vadisi’nde çadır eylemi başlattı. BDP’li yöneticiler de gençlere destek için oradaydı. Buraya kadar her şey normal. Garip olan, BDP’li Sur Belediyesi’nin de aynı bölgede yeni bir imar planı üzerinde çalıştığı iddiası. Gençler ise kentsel talana karşı net: “Kim yaparsa yapsın geçit yok. Kentimizi savunacağız.”

Fabrikasyon mağduriyet!
Kamusal bir sanat olarak heykel mekanda tarihi, kültürel ve sembolik anlamlar üretir. Kürt mücadelesinin direniş anlatısının aksine Diyarbakır’da park ve bahçelere serpiştirilen fabrikasyon üretim bu anıtlarda mağduriyet ontolojik bir vakaya, bir kadere dönüşüyor. Heykelin hafızayı ve direnişi örgütleme kapasitesi işgüzarca heba ediliyor.

Yeni başkanı beklerken…
Diyarbakırlılar Mart ayında yapılacak seçimde yeni belediye başkanını seçecek. Başkan adaylarının Diyarbakırlılara neler vaat ettiklerini henüz bilmiyoruz. Ancak bilinen ve görünen şu ki Diyarbakır; aşırı betonlaştırmadan yaya haklarına, trafikten barınma hakkına kadar çözülmeyi bekleyen pek çok temel meseleyle karşı karşıya…

Tam tekmil bir Roboskî canlandırması
Roboskî katliamının ikinci yıldönümü nedeniyle Diyarbakır’a bir “anıt”, daha doğrusu bir cisim dikildi.

Diyarbakır kuşatma altında!
Diyarbakır’da halkın haberi olmadan birileri kenti planlıyor, tasarlıyor ve dayatıyor. Bunun için ne AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, ne de halkın iradesi esas alınıyor. Diyarbakır Ankara’dan tasarlanıyor.