Frantz Fanon, 20 Temmuz 1925’te Fransa işgalindeki Karayip adalarından Martinik’te doğdu. Psikiyatri eğitimi alan Fanon, yine Fransa sömürgesi olan Cezayir’de bir hastanede çalıştı. Ardından, Cezayir Bağımsızlık Savaşı’na katıldı. Tavrı ve eserleriyle dünyanın ezilen halklarının bağımsızlık savaşına ilham verdi. Sömürge karşıtı mücadelenin entelektüel militanı Fanon, sömürgeciliğin yarattığı en büyük yıkımın, sömürülenin zamanla kendisini sömürgecinin gözünden görmesi olduğunu söyler. Bu yüzden, sömürülenin kurtuluş mücadelesi “ilk kurşun”u kendisine sıkma koşuluna bağlıdır. Hayata veda ettiğinde 36 yaşında olan Fanon’un ezilenlere sağladığı en kritik “silah” tam olarak buydu.
“Black Lives Matter” (Siyah Hayatlar Değerlidir) hareketinin yükseldiği, sömürgecilik tarihinin yeniden radikal bir şekilde sorgulandığı bugünlerde, Fanon’un sömürgeci ilişkinin yıkıcı “sırlarını” ifşa ettiği cümleleri yankılanıyor zihinlerde.

Yaşam, mücadele ve öfke yüklü cümleleriyle Fanon, insan olma mücadelesinin düşünüş ve eylem yöntemi aslında. Fanon, her seferinde yaralarımızdan geçiyor, geçerken kanattığı yaralardan. Ve hayatını değerli kılmanın nasıl bir bedensel ve zihinsel ilga gerektirdiğini öğreniyoruz Fanon’un bu geçişlerinde.
Fanon’un doğum günü hatırlatması bu kısa not, “Siyah Deri, Beyaz Maske” ve “Yeryüzünün Lanetlileri” adlı eserlerini okumaya/yeniden okumaya vesile olsun…